Gök Bilim Dalına Ne Denir? (Ekonominin Gökyüzüne Bakan Yüzü) Bir ekonomist için evrenin en temel gerçeği, kıtlıktır: kaynaklar sınırlıdır, ihtiyaçlar sonsuz. İnsan, her kararında bu ikilemle yaşar — ister bir yatırımcı piyasa tercihinde, ister bir bilim insanı teleskop inşasında olsun. İşte bu noktada “Gök bilim dalına ne denir?” sorusu yalnızca akademik bir tanım değil; kaynakların, bilgi üretiminin ve insanlığın uzun vadeli refahının nasıl şekillendiğini anlatan ekonomik bir hikâyedir. Gök bilim dalı, diğer adıyla astronomi, evrenin yapısını, yıldızları, gezegenleri ve kozmik süreçleri inceler. Fakat bugünün dünyasında bu alan sadece bilimsel bir merak konusu değil; aynı zamanda ekonomik stratejilerin, teknolojik yeniliklerin ve…
Yorum BırakGünlük Satırlar Yazılar
Ayşe Hanım Derken “H” Büyük mü Olmalı? Bilimsel Bir Bakış Bir yazıda “Ayşe Hanım” yazarken duraksadığınız oldu mu hiç? “Hanım” kelimesinin “h”si büyük mü olmalı, küçük mü? Bu, kulağa basit bir yazım sorusu gibi gelse de aslında dilbilimsel, sosyolojik ve hatta psikolojik katmanları olan ilginç bir tartışma. Bugün, bu küçük harfin ardındaki büyük anlamları bilimsel merakla birlikte inceleyelim. Dilbilimin Merceğinde: Özel İsim + Unvan İlişkisi Türk Dil Kurumu (TDK) bu konuda oldukça nettir: “Ayşe Hanım” ifadesinde “Hanım” kelimesi bir saygı unvanı olarak geçtiğinde büyük harfle başlar. Aynı kural “Mehmet Bey”, “Doktor Ali”, “Profesör Demir” gibi örneklerde de geçerlidir. Bu kullanım,…
Yorum BırakGlikoz Ne Düşürür? Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropoloğun dünyaya bakışı, yalnızca bilimsel bir merakla sınırlı değildir; aynı zamanda kültürlerin ritüellerini, sembollerini, topluluk yapılarını ve kimliklerini anlamaya dönük bir davettir. Bu yazıda, “Glikoz ne düşürür?” sorusunu yalnızca biyolojik bir mesele olarak değil, kültürlerin tarih boyunca şekillendirdiği yaşam pratikleri ve toplumsal anlamlarla ele alacağız. Ritüeller ve Glikoz Düşürme Pratikleri Her toplum, bedenle ilişkisini farklı ritüeller üzerinden kurar. Bazı kültürlerde oruç, yalnızca dini bir ibadet değil, aynı zamanda kan şekeri regülasyonunu etkileyen güçlü bir araçtır. Ramazan’da İslam toplulukları gün boyu yemeden içmeden durarak glikoz düzeylerini doğal bir döngü içinde düzenler. Benzer şekilde, Budistlerin…
Yorum BırakGestapo Kime Denir? Bir Felsefi Perspektif Felsefe, insanın en derin ve en karmaşık sorulara yanıt aradığı bir düşünsel yolculuktur. Kimlik, güç ve otorite gibi kavramlar, insanlık tarihinin her döneminde tartışılan temel meseleler olmuştur. Ancak, bu kavramlar, en karanlık yüzüyle Nazizm ve İkinci Dünya Savaşı’nda vücut bulmuş bir yapı aracılığıyla anlam kazanmıştır: Gestapo. Gestapo’nun tarihsel arka planı, yalnızca bir terör örgütü olmanın ötesine geçer; bu kavram, güç ve kontrolün ahlaki temellerini sorgulayan bir varoluşsal anlam taşır. Gestapo’nun kim olduğuna dair soruyu sormak, aynı zamanda otorite, insan hakları ve ahlak gibi felsefi temaları yeniden gündeme getirmek anlamına gelir. Gestapo’nun Tarihsel ve Toplumsal…
Yorum BırakBazen bir teknoloji parçası, sadece mekanik bir işlevi yerine getirmez; aynı zamanda toplumsal değerleri, güvenlik algısını ve eşitlik mücadelesini de sembolize eder. “Hava yastıkları nasıl şişer?” sorusu aslında sadece teknik bir merak değil; kimlerin güvende olduğuna, kimlerin unutulduğuna dair derin bir sorgulamadır. Bu yazıda, hava yastıklarının işleyişini toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden ele alacağız. Hava Yastıkları: Saniyeler İçinde Hayat Kurtaran Sistem Hava yastıkları, çarpışma anında sensörlerin algıladığı şiddetle tetiklenen küçük patlayıcıların devreye girmesiyle şişer. Milisaniyeler içinde devreye giren bu sistem, sürücü ve yolcuların göğüs, kafa ve hayati organlarını darbelerden korur. Bu süreç, teknik olarak hassas kimyasal reaksiyonlar üzerine…
Yorum BırakGece Köftesi Hangi Bulgur? Tarihin Sofrasından Günümüze Uzanan Bir Kültürel Hikâye — Bir Tarihçinin Sofrasından: Yemeğin Hafızası Üzerine Geçmişi anlamak bazen bir savaşın nedenlerini çözmekle olur, bazen de bir köftenin hangi bulgurla yoğrulduğunu bilmekle. Çünkü tarih yalnızca olayların değil, tatların da hikâyesidir. Her tabak, bir toplumun belleğinde yer etmiş bir dönemi, bir duyguyu, bir yaşam biçimini taşır. Gece köftesi de bu anlamda, Anadolu’nun geçmişten bugüne uzanan kültürel sürekliliğini temsil eden bir yemektir. Bir tarihçi olarak, sofraya sadece doymak için değil; anlamak için otururum. Her lokma, bize bir çağın izini gösterir. Gece köftesi ise bu izleri en sade hâliyle taşıyan geleneksel…
Yorum BırakHamili Kart Yakınımdır Ne Demek? (Bir Karttan Fazlası: Güven, Nüfuz ve Kültürün Hikayesi) “Hamili kart yakınımdır.” Cümleyi ilk duyduğumda, sanki gizemli bir tarikatın parolasıymış gibi hissetmiştim. Ama sonra fark ettim ki, bu basit görünen ifade aslında bir dönemin sosyal yapısını, insan ilişkilerini ve hatta güç dengelerini anlatan ilginç bir simge. Hadi gelin, bu meşhur cümlenin ardındaki hikâyeyi biraz deşelim. Hem verilerle hem de insan hikâyeleriyle… 1. Tarihsel Köken: Bir Cümlenin Gücünden Sosyal Sermayeye “Hamili kart yakınımdır” ifadesi, özellikle 1980’lerden 2000’lere kadar Türkiye’de sıkça kullanılan bir kalıp haline geldi. Kartvizitlerin arkasında yer alan bu cümle, aslında şu anlama gelir: “Bu kartı…
Yorum BırakAşağıda, toplumsal yapılarla bireyler arasındaki etkileşime dair gözlemlerimi de katarak, Bingöl merkez nüfusuna dair bilgiyi başlangıç noktası kabul eden sosyolojik bir analiz yer alıyor. Bingöl Merkez Nüfusu Ne Kadar? Sosyolojik Perspektiften Bir Başlangıç Bir toplumsal araştırmacı olarak, sahadayken sıklıkla soru sorarım: “Buradaki insanlar nasıl yaşıyor? İlişkileri nasıl kuruluyor? Kim hangi rolü üstleniyor?” Bu merakla çıktım yola; Bingöl merkez nüfusu bilgisini öğrendim ve ardından çevremdeki sosyal dokunun izlerini okumaya çalıştım. Resmî verilere göre, 2024 yılı itibarıyla Bingöl merkez nüfusu 173.856 kişi olarak belirlenmiştir; bunun 85.819’u erkek, 88.037’si kadındır. [1] Bu nüfus rakamı, yalnızca bir istatistiktir; ama toplumsal yapılar, normlar, roller ve…
Yorum BırakAMUT Ne Demektir TDK? Kavramın Anlamına Farklı Pencerelerden Bakmak Bazen bir kelimeye rastlarız, anlamını öğrenmek isteriz ama o kelimenin taşıdığı kültürel, duygusal ve düşünsel katmanlar bizi şaşırtır. “Amut” da tam olarak böyle bir kelimedir. Kulağa eski, neredeyse unutulmuş bir kelime gibi gelir ama içinde Türkçenin derin köklerinden bir anlam taşır. Bu yazıda “AMUT ne demektir TDK?” sorusunu sadece sözlük düzeyinde değil, toplumsal ve insani açıdan da farklı yönleriyle inceleyelim. TDK’ya Göre “Amut” Ne Demek? Türk Dil Kurumu’na göre “amut”, “yontulmamış, kaba insan” anlamına gelir. Aynı zamanda bazı yöresel ağızlarda “eğitimsiz, görgüsüz” ya da “sert, düşüncesiz davranan kimse” gibi tanımlamalarla da…
Yorum Bırak3 Gıda Rejimi Nedir? Ekonomik Bir Perspektiften İnceleme Kaynaklar sınırlıdır, bu evrensel bir gerçektir. Ekonomistler, kaynakların verimli bir şekilde nasıl kullanılacağına dair sürekli olarak kararlar alır ve bu kararların her biri, toplumsal yapıyı ve refahı etkiler. Gıda üretimi ve tüketimi de bu sınırlı kaynakların en temel kullanımlarından biridir. Ancak, gıda üretiminde ve tüketiminde izlenen farklı rejimler, ekonomik dinamikleri şekillendirirken, bireysel tercihler ve toplumsal refah üzerinde derin etkiler bırakır. Bu yazıda, ekonomi perspektifinden üç farklı gıda rejiminin, yani geleneksel, endüstriyel ve sürdürülebilir gıda rejimlerinin ne olduğunu ve her birinin ekonomik sonuçlarını tartışacağız. Geleneksel Gıda Rejimi: Yerel ve Doğal Sistemler Geleneksel gıda…
Yorum Bırak